Güney Amerika - 5 Ülke Turu

İstanbul Havalimanı’nda saat 07.00’de rehberimizle buluşup ilk durağımız olan Arjantin uçuşumuzu gerçekleştirmek üzere check-in ve pasaport işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz. Türk Hava Yolları’nın TK15 sefer sayılı uçağı ile 10:25’te Sao Paulo’ya hareket ediyoruz.
Yerel saat ile 17:45’te Sao Paulo Guarulhos Uluslararası Havalimanı'na varıyoruz.
Yerel hava yolu ile 20.10’da Rio’ya hareket ediyor, 21:10’da ki varışımızın ardından otelimize transfer oluyoruz.

Kahvaltı sonrası Ri0’nun ünlü simgeleri Corcovado ve Sugar Loaf’u gezmek üzere otelimizden hareket ediyoruz.
Modern Dünyanın Yedi Harikasından biri Corcovado dağının tepesinde yer alan Kurtarıcı İsa heykeli Rio'nun en güzel kartpostalıdır. Deniz seviyesinden 710 metre yükseklikte doruğa ulaşan heykel, şehrin her yerinden görülebilmektedir. Erişim, muhteşem Tijuca Ormanı'ndan geçen trenle sağlanmaktadır. Bu inanılmaz yerin tepesinden tüm körfezin ve “Cidade Maravilhosa” manzaralarının nefes kesici bir görüntüsüne şahit oluyoruz.
Öğleden sonra Sugar Loaf turuna başlıyoruz. Guanabara Körfezi'nin muhteşem manzarasına sahip Sugar Loaf'un tepesine götürecek bir teleferik yolculuğuna çıkıyoruz. Rio’yu tepeden seyretmenin keyfini çıkarıyoruz. Tur sonrası otele dönüyoruz.

Kahvaltıdan sonra havalimanına transfer. Yerel hava yolu ile 11:15’te Iguassu’ya hareket ediyoruz.
13.30’da ki varışımızın ardından, özel aracımızla Iguassu Şelaleleri’nin Brezilya tarafını keşif turu için hareket ediyoruz.
2011'den beri Dünyanın Yedi Doğal Harikası'ndan biri haline gelen Iguazu Milli Parkı ve Iguazu Şelaleleri bölgesi, nadiren görülen muhteşem bir yaban hayatına ev sahipliği yapıyor.
Jaguar, jaguarundi, bunun yanı sıra nesli tehlike altında lan ocelot dev su samuru ve dev karıncayiyen için de yaşama alanı oluşturur. Grubumuz ile birlikte yürüyerek eşsiz şelalenin akışını seyretme şansı bulacağız. Dileyen misafirlerimiz Macuco Safari Tekne turu gerçekleştirebilirler.
Gezimizin ardından otelimize transfer ve konaklama.

Kahvaltının ardından sabah erken saatlerde Paraguay'da bulunan “Doğu’nun Şehri” Ciudad del Este'ye hareket ediyoruz.
Yol üzerinde Paraguay’ın eşsiz manzarasına şahitlik ederek, Ciudad del Este’den, Puerto Iguazu'ya geçiş yapıyoruz ve Arjantin Ulusal Parkı'nı ziyaret ediyoruz. 1984 yılında Dünya Mirası Listesi'ne giren Iguazú Ulusal Parkı, Brezilya'daki kardeş parkı Iguaçu ile birlikte, devasa şelaleleriyle dünyanın görsel ve akustik açıdan en büyüleyici doğal alanları arasında yer alıyor.Iguazú Nehri boyunca parkurlarla veya trenle pitoresk manzaranın tadını çıkarıyoruz. Cataratas istasyonundan ayrılarak nehrin üst kısmındaki köprüden ilerliyor ve en büyük şelale olan Şeytan Boğazı'ndaki balkonda ihtişamlı bir manzarayla karşılaşıyoruz.Arjantin Ulusal Parkı'ndan ayrılıp Puerto Iguazu havaalanına geçiyor ve akşam saatlerinde 19:15’de yerel havayollarının uçuşu ile Arjantin’in başkenti Buenos Aires’e uçuyoruz.
21:15’de ki varışımızın ardından konaklamak üzere otelimize transfer, check-in işlemleri ve yerleşme.

Otelde kahvaltının ardından Buenos Aires şehir turu için hareket ediyoruz.
9. Julio Bulvarı üzerinde 65 metre yüksekliğiyle önemli caddelerin merkez üssü olan Dikilitaş ve Arjantin mimarisinin mücevherlerinden biri olan Colon Tiyatrosu yer almaktadır. Ayrıca şu anki Hükümet Sarayı olan Rose House'un bulunduğu Mayo Meydanı'nı da görüyoruz. Ardından La Boca'yı keşfedeceğiz. Adını, Riachuelo'nun aktığı Rio de la Plata'nın konumuna borçludur. Teknik nedenlerden dolayı (sığ su, kumsallar...) şehrin daha kuzeyine taşınmadan önce Buenos Aires'in tarihi limanıydı. Bölge 1880 ve 1930 yılları arasında göçmenler, özellikle de İtalyanlar için bir sığınak olmuştur. Mahallenin popülaritesi, mütevazı, renkli sacdan yapılmış küçük evlerin bulunduğu "Caminito" caddesinden kaynaklanmaktadır. Bu küçük sokağın ilk resimleri bölgenin yerlisi olan Arjantinli ressam Quinquela Martin tarafından yapılmıştır. Santa Fe Caddesi üzerinde, "Barrio Norte" bölgesinde bulunan El Ateneo Grand Splendid kitabevine devam ediyoruz. Kitapçı olarak tamamen rehabilite edilmiş eski bir tiyatrodur. Our Lady del Pilar kilisesinin yanındaki La Recoleta mezarlığında yürüyüş. Görkemli anıt mezarları ile ulusal tarihi anıt ilan edilen bu mezarlıkta Evita Peron gibi ünlüler yatmaktadır. Mezarlığın önündeki Plaza Francia, Porteos'un (Buenos Aires sakinleri) iş çıkışı uğradığı bar ve restoranlarıyla da bilinmektedir. Gezimizin ardından otelimize transfer ve konaklama.

Sabah erken saatlerde havaalanına geçiyor ve yerel havayolları ile 07:35’te Lima’ya uçuyoruz.
10:20’de Jorge Chavez Havaalanı’na varışın ardından Peru'nun başkenti ve en kalabalık şehri Lima’yı keşfe başlıyoruz.
Kralların şehri olarak bilinen Lima, 1535 yılında İspanyol fatih Francisco Pizarro tarafından kurulmuştur. Lima, sömürge geçmişini koruyan çok az Güney Amerika şehrinden biridir ve kolonyal merkezi 1991 yılında UNESCO tarafından dünya mirası alanı ilan edilmiştir. Lima'nın tarihi merkezini keşfetmeye ilk olarak Lima’nın merkezi olarak bilinen Plaza Mayor de Lima’dan başlıyoruz.
Francisco Pizarro'nun İspanyol sömürgecilere hizmet etmek üzere temelini attığı Peru’nun bu ana kilisesinin tarihi 1535 yılına kadar uzanıyor. Ardından İspanyol barok mimarisiyle süslenmiş sarı kilise San Francisco Manastırı’na gidiyoruz. Tarihi 1774'e dayanan bu Fransisken manastırının mahzenlerinde insan kemikleriyle süslenmiş yüzlerce yıllık yer altı mezarları yer alır. Aynı zamanda yaklaşık 25.000 antik metin içeren olağanüstü bir kütüphaneye ev sahipliği yapmaktadır.
Gezimizin ardından otelimize transfer ve konaklama.

Otelimizde kahvaltı sonrası Cusco uçuşumuz için havalimanına geçiyor ve yerel havayolları ile 10:25’de Cusco’ya uçuyoruz.
11:50’de ki varışımıza takiben Cusco’nun kalbi koloniyel binalar ve tarihi katedrallerle çevrili Plaza de Armas’ı geziyoruz.
Ardından 16.yy da inşa edilmiş barok tarzda görkemli bir katedral olan Cusco Katedrali’nin eşsiz yapısına şahitlik ediyoruz.
En son Inka döneminin en kutsal tapınağı olan Qorikancha’yı (Güneş Tapınağı) geziyoruz. Üzerine Santo Domingo Manastırı inşa edilen Qorikancha’da inka taş işçiliğinin örneklerini görebiliyoruz.
Gezimizin ardından otelimize transfer ve konaklama.

Oteldeki kahvaltının ardından Ollantaytambo tren istasyonuna gidiyor ve trenle Aguas Calientes'e hareket ediyoruz.
Aguas Calientes Machu Picchu’ya geçişte terminal görevi gören küçük bir İnka kasabasıdır. Kasabaya vardığımızda minibüsle asıl hedefimiz olan “İnkaların kayıp şehri" Machu Picchu’ya doğru ilerliyoruz. İnka Uygarlığının en ikonik mirası, Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan biri kabul edilen Machu Picchu Antik Kenti’ni keşfediyoruz. Şehir, İnkalı hükümdar Pachacutec Yupanqui tarafından 1450 yılları civarında inşa ettirilmiştir. İspanyol istilacılar 1532 yılında buraları işgal ederken sık dağlar arasında kalmış bu şehir, istilacılar tarafından fark edilmemiş ve bu sayede zarar görmemiştir. Terk edilmiş bu şehir 1911'de kaşif Hiram Bingham tarafından keşfedilmiştir.
Machu Picchu, İnkaların mimariyi doğal arazi etrafında şekillendirme pratiğinin güzel bir örneğidir. Bugün hala ayakta duran çok sayıda antik kalıntı İnkaların mühendislik dehası ve hassasiyetinin bir kanıtıdır.
Gezimizin ardından Cusco otelimize transfer ve konaklama.

Otelden erken saatte çıkışımızı gerçekleştirip Santiago de Chile uçuşumuz için havalimanına geçiyoruz ve yerel hava yolları ile 09:30’de Chile’ye uçuyoruz. 14:40 ‘da ki varışımıza takiben etrafında çok sayıda katedral, sanat galerileri olan şehir merkezini geziyoruz. Renkli sokakları ile çok sayıda bar ve restoranlar bulunan BellavistaMahallesi’ni, MercadoCentral olarak geçen geleneksel balık pazarını gezme şansı yakalıyoruz. Yerel mutfağı tatmak isterseniz, taze balık ve ceviche (limonla marine edilmiş balık) deneyebilirsiniz.
Gezimizin ardından otelimize transfer ve konaklama.

Kahvaltı sonrası Valparaiso ve Vine Del Mar turu’nu yapmak üzere yola çıkıyoruz.
Yolculuğumuza, büyüleyici tepeleri, asansörleri, manzara noktaları ve aktif limanı ile bilinen, Dünya Mirası Alanı ilan edilmiş bir şehir olan Valpariso ile başlıyoruz. Bellavista Tepesi'nde yer alan ünlü Şilili şair Pablo Neruda’ya ait konutlardan biri olan La Sebastiana’yı keşfediyoruz. Gezimizin ardından son olarak Relojde Flores(Çiçekli Saat) ve Wulff şatosunun yer aldığı Bahçe Şehir olarak bilinen Viñadel Mar’ı görme şansı yakalıyoruz. İsminden de anlayacağımız üzere şehirde çok fazla çiçek bahçesi yer almaktadır. Eşsiz sahil şeridini gezerken fotoğraf çekebilir ya da Şili yemeklerini tadabileceğiniz deniz restorantlarında vakit geçirebilirsiniz.
Gezimizin ardından otelimize transfer ve konaklama.

Sabah erkenden İstanbul’a dönüş uçuşumuzu gerçekleştirmek üzere Türk Hava Yolları’nın TK216 sefer sayılı uçağı ile 10.40’da Santiago’dan İstanbul’a doğru hareket ediyoruz.

Gece uçuşunun ardından yerel saat ile 10:55’te İstanbul Havalimanı’na iniyor ve turumuzu sonlandırıyoruz.